NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
عُثْمَانُ
بْنُ أَبِي
شَيْبَةَ
حَدَّثَنَا
شَرِيكٌ عَنْ
أَبِي
الْحَسْنَاءِ
عَنْ
الْحَكَمِ
عَنْ حَنَشٍ
قَالَ رَأَيْتُ
عَلِيًّا
يُضَحِّي
بِكَبْشَيْنِ
فَقُلْتُ
لَهُ مَا
هَذَا
فَقَالَ
إِنَّ
رَسُولَ
اللَّهِ صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
أَوْصَانِي
أَنْ
أُضَحِّيَ
عَنْهُ
فَأَنَا
أُضَحِّي
عَنْهُ
Haneş'den demiştir ki:
Ben Hz. Ali'yi iki koç'u
(bir'den) kurban ederken gördüm de (kendisine):
"Bu da nedir?"
diye sordum.
"Rasûiullah
(s.a.v.) (Sağlığında, vefatından sonra her sene) kendi yerine bir kurban
kesmemi bana emretti. İşte ben de o'nun yerine kurban kesiyorumk."
cevabını verdi.
İzah:
Tirmizî, edahi; Ahmed
b. Hanbel I-I07, 149, 150.
Bu hadis-i şerif,
Hakimin Müstedrek'inde "Hz. Ali Rasûlullah
(s.a.)in yerine iki koç kurban ediyordu." Anlamına gelen lafızlar
rivayet etmişken[Hakim, el-Müstedrek, IV-230.] Tirmizi'nin Süneninde "Hz.
Ali biri Rasûlullah (s.a.)den biri de kendinden olmak üzere iki koç kurban ederdi"
anlamına gelen lafızlarla rivayet edilmiştir. Her nekadar zahiren, bu iki
rivayet arasında bir çelişki varsa da aslında bu rivayetlerin ikisi de
doğrudur. Ve aralarında bir çelişki sözkonusu değildir. Çünkü Fahr-i Kâinat
Efendimiz sağlığında, Hz. Ali'ye vefatından sonra kendisinin yerine her sene
kurban kesmesini emretmiş. Fakat her sene kaç kurban keseceğini
açıklamamıştır. Bu sebeple Hz. Ali Resül-ü Ekrem için bazı yıllar bir kurban
bazı yıllar da iki kurban keserdi. Dolayısıyla bazı raviler Hz. Ali'yi Hz.
Peygamber'in yerine bir kurban keserken görmüşler, bazıları da iki kurban
keserken görmüşlerdir. Ve netice her râvi kendi gördüğünü rivayet etmiştir.